4 Nesildir Aynı Toprakta

Bazı hikâyeler anlatılarak değil, toprağa tutunarak yazılır. Ayvada’nın kökeni de tam olarak böyle bir hikâyedir.

Ailemiz, Kurtuluş Savaşı yıllarında, Ege’nin zor zamanlarından birinde Bandırma ve çevresinde yaşanan büyük yangınların ardından yola çıktı. Geride kalan sadece evler değil, bir hayatın izleriydi. Yanlarında götürebildikleri tek şey ise toprağı tanıyan elleri ve zeytine duydukları inançtı.

Ayvalık’a geldiklerinde bu topraklar bugünkü gibi bereketli değildi. Zeytin ağaçları vardı ama her ağaç meyve vermezdi, her yıl umutla başlamazdı. Aile büyüklerimiz, “Toprak sabır ister” diyerek ilk fidanları dikti.

O günden bugüne dört nesil geçti. Aynı bahçelerde yürüdük, aynı rüzgârı dinledik, aynı ağaçların gölgesinde büyüdük. Zeytini sadece geçim kaynağı olarak değil, aile hafızası olarak gördük.

Bugün Ayvada, modern tesislerde üretim yapan bir marka olabilir. Ama özü değişmedi. Hâlâ kendi ağaçlarımızdan hasat eder, hâlâ zeytini dalından kopardıktan sonra acele etmeden, saygıyla işleriz.

Çünkü bizim için Ayvada, bir ürün değil; aynı toprağa verilen dört ayrı sözün bugüne ulaşmış halidir.

Kökümüz zeytinde. Hikâyemiz toprakta. Geleceğimiz yine burada.